Ellerimizin veya parmaklarımızın tutmakta bile zorlandığı şeyi tüketmek, nasıl daha kolay olur?
Gelin, bu sorunun cevabını verelim.
Elin dayanamadığı sıcaklığa ağzın dayanabilmesinin iki farklı sebebi vardır.
İlki, duyu fizyolojisi ile ilişkilidir. Şöyle ki ağız içi ile cildin yapısı farklılık gösterir. Yani ağız içi mukozasının sıcaklığı, cilt sıcaklığından yüksektir. Bu noktada sıcaklığı algılama eşiği ile yanma hissinin eşiği de farklılık gösterir.
Yani ağız yapısı, cilt yapısına göre yüksek sıcaklığa daha fazla dayanıklıdır. Bu sebeple çay veya kahve bardağını ellerinizle tutmakta zorlanırken bu bardakların içindeki sıvı sıcak da olsa tüketilebilir.
İkinci sebep, termal fizikle ilgilidir.
Sıcak bir gıdanın ciltle teması, yarı sonsuz cisimler arası ısı aktarımına göre işlenir. Yeme-içme sırasında, ağız-gıda arasındaki ısı transferi ise bu koşula göre işlenmez.
Daha açık bir ifadeyle eğer parmağınızı sıcak bir çaya daldırırsanız, sıvı miktarı oldukça fazla olduğundan ısı akışı sürekli olarak devam eder. Ancak bu çayı yudumlarsanız oldukça küçük miktardaki çayın sıcaklığına maruz kalmış olursunuz.
Üstelik sürekli olarak devam eden solunumumuz sayesinde sıvının sahip olduğu sıcaklık, havaya transfer olur. Yani çay veya kahvenin sıcaklığı saniyeler içinde azalır. Böylece onu tüketmek daha kolay olur.