Yıldırım düşmesi olarak bilinen ve çoğu zaman zararsız olan doğa olayı bazen istenmeyen ve ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.
Nadir görülen bu olaylar öncesi insanların tedbir alabilmesine olanak sağlamak isteyen araştırmacılar, yapay zekâ temelli bir sistem ile standart hava tahmin raporlarını bir araya getirerek bir çözüm üretmeye çalışmışlar. Merkezi İsviçre’de bulunan Elektromanyetik Uyumluluk Laboratuvarı’nda görev yapan araştırmacıların geliştirdiği yöntem, hava tahmininde faydalanılan dört temel parametreyi kullanıyor. Atmosfer basıncı, hava sıcaklığı, bağıl nem ve rüzgâr hızının oluşturduğu bu değerleri kullanan sistem, kendini elde edilen veritabanı bilgileriyle eğitiyor.
İsviçre’de konuşlu 12 meteoroloji istasyonunun 10 yılı aşkın bir süreden beri topladığı verileri yıldırımların nereye ve ne zaman düştüğü ile ilgili tutulan kayıtları eşleştiren sistem, ne tür hava olaylarının yıldırım düşme hadisesiyle ilgili olduğunu analiz etmiş.
Yüzde seksen doğruluk oranına sahip
Araştırmacıların açıklamalarına göre söz konusu sistem, 30 km çapında bir alana düşme ihtimali bulunan yıldırımı 10 ila 30 dakika öncesinden %80 doğruluk oranı ile tahmin edebiliyor. Paylaşılan ifadeler, teknolojinin gelişmesiyle birlikte söz konusu rakamların da olumlu yönde artış göstereceği yönünde şekilleniyor.
Teknoloji hakkında açıklamalarda bulunan doktora öğrencisi Amirhossein Mostajabi’ye göre mevcut sistemler çok karmaşık ve yavaş işliyor. Bu sistemler ayrıca radar veya uydular aracılığıyla elde edilen ve pahalı verilere dayanıyor. Mostajabi bu konuda yapmış olduğu açıklamada, “Bizim yöntemimiz herhangi bir meteoroloji istasyonundan alınan verileri kullanıyor. Sistemimiz böylece radar veya uyduların kapsama alanı dışında kalan bölgeleri de analiz edebiliyor.” ifadelerini kullanmış.
Geliştirilen yöntem kapsamında yayınlanan rapor Climate and Atmospheric Science dergisinde yayınlanmış durumda.